Film Kritik (Ruhların Kaçışı)


Hayao Miyazaki’nin önemli animelerinden olan Ruhların Kaçışı, 2001 yılında Studio Ghibli tarafından yapılmış, 2002 yılında Uluslararası Berlin Film Festivalinde Altın Ayı, 2003 yılında 75. Akademi Ödülleri’nde En İyi Animasyon Filmi Akademi Ödülü ve daha birçok ödüle layık görülmüştür. Filmi yüzeysel olarak anlatmak gerekirse Chihiro adındaki karakterin ailesiyle çıktığı bir yolculukta yollarını kaybederek bir kasabaya gitmeleri ve Chihiro’nun ailesinin domuza dönüşmesi  ve Chihiro’nun ailesini kurtarmak için verdiği mücadeleyi anlatıyor. Fakat bu olayların altında aslında  ekonomik sistem, sosyal sorunlar ve mitolojiyle ilgili bir takım çıkarımlar yapabiliriz.



Ruhların Kaçışı ve Mitoloji

Miyazaki bu film de dahil olmak üzere filmlerinde bir yandan Japon mitolojisinin, inanışların ve kültürlerin izlerini taşırken bir yandan da kişisel, toplumsal ve evrensel değerleri de işler. Filmlerinde geleneksel ögeler kullanarak Japon kültürünü günümüze taşımaya ve unutulmasını engellemeye çalışır. "Geleneksel şeyleri terk etmek doğru değil. Yüksek teknoloji tarafından kuşatılmış çocuklarımız, her geçen gün kendi köklerinden daha fazla uzaklaşıyor. Onlara kültürlerinin ne kadar zengin olduğunu anlatmalıyız." sözleri bunun bir örneğidir. Miyazaki’nin filmlerinde ying-yang felsefesinin izlerini görebiliriz. Batı animasyonunda olduğu gibi köşelerden oluşmaz. Bir karakter salt iyi ya da kötü değildir, bunların dengelenmesiyle karakter oluşur. Batı sanatında eserin merkezini oluşturan öge insanken Japon sanatında merkez doğadır ve daha sipiritüeldir. Bu nedenle Ruhların Kaçışı'nda karşılaştığımız karakterler aslında bize bir doğa durumunu vermektedir.

Filmden mitolojik karakterlere örnekler vermek gerekirse, Chihiro’nun oraya ait bir yiyecek yemesiyle silinmeyip orada kalması bize Tanrıça Izanami’nin ölümü üzerine eşi Tanrı Izagani’nin geri getirmek isteyip, eşinin öbür tarafa ait bir yiyecek yemesinden dolayı geri döndürememesi, Japonların dini inanışı olan Shinto’ya göre insanın sahip olduğu en önemli şey isimleridir ve varlıkları buna bağlı olduğundan Yubaba’nın insanların isimlerini çalarak aslında ruhlarına sahip olması, isim ve kişilik olarak yine Japon mitolojisinde yeni doğan bebekleri kaçıran ve onları yiyen dağ cadısı Yamauba’ya benzer, Tsuchigumo ise toprağın altında yaşayan ve mitolojik karakter olan bir örümcektir ve Kamaji ile benzerlikler gösterir son olarak Kaonashi ise Inuyasha adlı mangada yer alan lanetli noh maskesini takarak ele geçirilen bir maske canavarıdır.

Ruhların Kaçışı ve Beden – Ruh



Miyazaki’nin gözünde büyümek sadece bedensel gelişim ile değil aynı zamanda ruhsal gelişimle olur. Chihiro karakterine düalist bir şekilde bakarsak aslında 10 yaşında olmasına rağmen bir yetişkin gibi ailesini kurtarmak için çalışmaya başlaması ve sorumluluk üstlenmesi aslında Chihiro’nun oldukça olgun ve büyümüş olduğunu gösterir. Fakat hala özünde Chihiro bir çocuktur ve ailesi onu davranışları konusunda yönlendirir. Filmin başında tünele girmek istemeyip fakat yine de ailesini takip etmesi bunun bir göstergesidir. Miyazaki bir bakış açısı olarak aslında ebeveynlerin çocuğu yönlendirdikten sonra çocuğun daha sonra kendi tercihlerinde bulunması bu duruma bir eleştiridir diyebiliriz. Beden ve ruh ayrımını Yubaba’nın bebeği olan Boh karakterinde de görebiliriz. Boh’un seyahati sonrasında uğradığı değişim yine ruhunun olgunlaşması sonuncunda oluşan bir değişimdir.

Filme Farklı Bir Bakış Açısı Olarak Ekonomik Sistem 


Filmde ailesini kurtarmak için Chihiro’nun çalışma hayatına girmesiyle aslında günümüzde var olan ekonomik sistem olan kapitalizmi de görürüz. Bunun örnekleri olarak Kamaji ve Yubaba arasındaki patron-işçi ilişkisi, hamamda çalışan kimsenin kendi işini kurmak gibi bir isteği olmayıp tamamen sisteme entegre bir şekilde yaşamaları, Chihiro’nun ortama ilk girdiğinde kokusundan insanların rahatsız olması ve oraya ait şeyler yedikten sonra kabul görmesi aslında toplumlarda aynı tüketim davranışını sergileme veya popüler kültüre ayak uydurma ile mümkün olduğunu göstermesi, bireyin sadece varlığını devam ettirebilmek için bir şekilde istemediği iş de olsa çalışmak zorunda olması şeklinde sıralanabilir.

Kaynakça

http://www.cinerituel.com/2014/03/cocuk-bedenler-olgun-ruhlar.html
http://disaci.blogspot.com.tr/2010/01/analiz-ruhlarn-kacs.html
http://egoistokur.com/miyazakinin-filmi-ruhlarin-kacisi-bize-neyi-anlatiyor/
http://www.manganimetr.com/2015/12/anime/spirited-away-ve-miyazaki-gelenegi-anime-inceleme/3/

Yazan: Nur Sena Dolu


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.