Film Kritik (3 IRON)

         
           
      O kadar garip bir dünyada yaşıyoruz ki içinde milyonlarca güzellik ve gizem var. En büyük gizemlerden biri ise insanın ta kendisi.  "Anlamadığım bir şey olursa, onu anlamak için bir film çekerim."  diyen Kim Ki-duk; insan olmanın ne demek olduğunu, hayatın anlamını ve diğer varoluşsal bütün soruları beyaz perdeyle seyirciye yöneltiyor. En çarpıcı sorularından biri ise 3-iron. "Hepimiz kilitlerimizi kıracak kişiyi bekleyen birer boş eviz" cümlesi ile başlayan filmin orijinal isminden (Bin Jip) direk çevirisi "Boş Ev". Bu ismin seçilmesini ilk olarak Tae-suk'un gizlice boş evlere girmesine bağlasak da  isim aslında Jacques Derrida’nın "hauntology" terimine dayanıyor. Terim orada olmayana, aslında oradayken bakılan yerden ve bakılan zamandan "görülemeyene" diğer bir değişle hayalete odaklanıyor. Kim Ki Duk’un anlamlandırmak istediği bu terimle film şekilleniyor.  


    Ana karakter Tae-Suk olgunlaşmamış bir hayalettir filmin başında. Evlerin kapılarına el ilanları asar ve uzun süre çıkarılmamış bir el ilanı gördüğünde ise bunu eve giriş için bir davet olarak algılar. Bir hırsız değildir. O evde normal  bir ev sahibinin yaptığı her şeyi yapar: çamaşır yıkar, evi toplar, bozuk eşyaları onarır. Bunları kira borcu verirmişçesine değil o evin sahibi gibi rutinleştirerek yapar. Ama hiçbir zaman o evlerin sahibi olamaz. Girdiği evlerden birinde rutinine başlarken  kocası tarafından dövülen ve tacize uğrayan Sun-Hwa’nın evde olduğundan habersizdir. Artık kendi evinde görünmez olan kendi evine yabancılaşan Sun-Hwa, Tea-suk’u ilk önce korkuyla sonra ise merakla anlamaya çalışır. Sun-Hwa’nın eşinin eve gelmesi ile görünmezliğine geri dönen Tae-Suk şahidi olduğu sahneye dayanamaz ve Sun- Hwa’yı kurtarır. Artık boş evlere birlikte  girerler. Her evde birbirlerini daha iyi  tanır, birbirlerine güvenir ve aşık olurlar. Hem de tek kelime bile etmeden.

    Filmi mükemmel bir hayal gücü ile sonlandıran Kim Ki-Duk, sorduğu soruları hazmetmemize olanak vermeden bizi Natacha Atlas’ın muhteşem şarkısı eşliğinde şu cümle ile baş başa bırakıyor: "Yaşadığımız dünya hayal mi gerçek mi söylemek zor."                                       

Kaynakça:

http://www.spiritualityandpractice.com/films/reviews/view/9727
http://www.grouchoreviews.com/interviews/118
https://eksisozluk.com/hauntology--1546867
http://www.freepatentsonline.com/article/Post-Script/191765323.html

Yazan: İdil Çağla Seval

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.